DEVAM:
58. Erkeklerin Mescidde / Camide Uyuması
حدثنا
قيبة بن سعيد
قال: حدثنا
عبد العزيز بن
أبي حازم، عن
أبي حازم، عن
سهل بن سعد
قال:
جاء
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم بيت
فاطمة، فلم
يجد عليا في البيت،
فقال: (أين ابن
عمك). قالت: كان
بيني وبينه
شيء، فغاضبني
فخرج، فلم يقل
عندي، فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم لإنسان:
(انظر أين هو).
فجاء فقال: يا
رسول الله، هو
في المسجد
راقد، فجاء
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم وهو مضطجع،
قد سقط رداؤه
عن شقه،
وأصابه تراب،
فجعل رسول
الله صلى الله
عليه وسلم يمسحه
عنه ويقول: (قم
أبا تراب، قم
أبا تراب).
[-441-] Sehl İbn Sa'd'dan şöyle nakledilmiştir: "Nebi Sallallahu
Aleyhi ve Sellem Hz. Fatıma'nın evine gitti. O esnada Hz. Ali'yi evde bulamadı.
Fatıma'ya: 'Amca'nın oğlu nerede?' diye sordu. O da 'O-nunla aramda bir
tartışma oldu, bunun üzerine bana kızdı ve evden çıkıp gitti. Yanımda kaylule
yapmadı' dedi. Resulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem birine 'Bak bakalım Ali
nereye gitmiş' diye talimat verdi. Bir müddet sonra adam çıkageldi ve: 'Ya Resulallah şu anda Ali mescidde uyuyor
dedi.
Nebi Sallallahu Aleyhi ve Sellem mescide geldi. Bu esnada Ali
uyuyordu. Ridasının bir kısmı açılmıştı. Bu yüzden vücudunun bir bölümü toprağa
bulaşmıştı. Rasûlullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem bir yandan toprağı
temizliyor bir yandan da: 'Kalk Ebu turâb! Kalk Ebu turâb! diyordu.
Tekrar: 3703, 6204, 6280
AÇIKLAMA: (Erkeklerin
Mescidde / Camide Uyuması) Bu başlık erkeklerin mescidde cami’de uyumasının
caiz olduğunu gösterir. Çoğunluk bu görüştedir. İbn Abbâs'ın, namaz kılmak İçin
camiye gelip bu sırada uyuklayanların dışında camide uyunmasını mekruh gördüğü
nakledilmiştir. İbn Mes'ud'a göre her ne şekilde olursa olsun camide uyumak
mekruhtur. İmam Mâlik ise meseleye ayrıntılı bir biçimde yaklaşmıştır. Ona göre
evi barkı olan kimselerin camide uyuması mekruhtur. Evi barkı olmayanların
uyuması İse, mubahtır.
(Suffe) Mescidi Nebevi'de bulunan üstü örtülü bir yerin adıdır.
Yoksul Müslümanlar buraya sığınırdı.
{'Amcanın oğlu nerede?') Bu ifadeye göre, akrabalara amcaoğlu
denebilir. Zira Hz. Ali, Hz. Fatıma'nın amcası oğlu değil, babasının amcasının
oğludur. Allah Resulü böyle demekle, Hz. Fatma'ya kocasına bu şekilde hitap
etmesini işaret buyurmuştur. Çünkü akrabalık bağlarının anılması aradaki
buzların erimesine yardımcı olur. Öyle anlaşılıyor ki, Allah Resulü onların
arasında meydana gelen tatsızlığı sezmiş, bunun için kızından, aralarındaki
akrabalık bağını da anarak ona karşı şefkatle davranmasını istemiştir.
(Bu esnada o, uyuyordu.) Hadisin konu başlığıyla alakalı bölümü,
burasıdır. Çünkü İbn Ömer'den nakledilen rivayet, evi barkı olmayan yoksul
kimselerin mescidde/camide uyumasının mubah olduğunu gösterir. Bu konudaki diğer rivayetler de bu
doğrultudadır. Sadece Hz. Ali'nin bu olayını anlatan rivayet, herkesin camide
uyuyabileceğine delalet eder. Ancak gece uykusu ile gündüz yapılan kaylule
uykusunu birbirinden ayrı değerlendirmek de mümkündür.
Hadisten Çıkan
Sonuçlar:
1- Camide kaylule yapılabilir.
2- Öfkeli birine sinirlendirmeyecek şekilde şaka yapılabilir. Bu
şekilde öfkesinin dinmesine yardımcı olunur.
3- Bir kimseyi babasından başka bir şeye nispet ederek ona künye
verilebilir. Ayrıca künyesi olan birine başka bir künye daha verilebilir.
4- Sinirlenmediği takdirde birine künye ile lakap takılabilir.
Nitekim "Edeb Bölümü"nde bu lakap ile (Ebu Turâb) çağrılmanın Hz.
Ali'nin hoşuna gittiğine dair rivayetlere yer vereceğiz.
5- Damadın öfkesini dindirmek ve ona güzel söz söylemek caizdir.
6- Bir baba, kızının evine kocasının kızmayacağını bildiği
zaman, onun iznini almadan girebilir.
7- Namaz dışında omuzların açılmasında hiçbir sakınca yoktur.
حدثنا
يوسف بن عيسى
قال: حدثنا
ابن فضيل، عن
أبيه، عن أبي
حازم، عن أبي
هريرة قال:
رأيت
سبعين من
أصحاب الصفة،
ما منهم رجل
إلا عليه
رداء، إما
إزار وإما
كساء، قد
ربطوا في
أعناقهم،
فمنها ما يبلغ
نصف الساقين،
ومنها ما يبلغ
الكعبين،
فيجمعه بيده،
كراهية أن ترى
عورته.
[-442-] Ebu Hureyre'den şöyle nakledilmiştir: "Ehl-i Suffe'den yetmiş
kişi gördüm. Hiçbirinin ridası yoktu. Ya İzarları ya da boyunlarına bağlayıp
aşağı doğru saldıkları örtüleri vardı. Bunların da bazısı, diz kapakları ile
topuklarının arasına, bazısı ise topuklarına kadar uzanırdı. (Namazda iken)
Avret mahallinin görüneceğinden korktukları için elleriyle onu toplarlardı.
AÇIKLAMA: (Ehl-i Suffe'den
yetmiş kişi gördüm) Bu İfade, ehl-İ suffe'nin yetmiş kişiden fazla olduğunu
gösterir. Ebu Hureyre'nin görmüş olduğu yetmiş kişi, Hz. Peygamberin maûne
gazvesine gönderdiği yetmiş kişinin dışında kalan kimselerdi. Bi'r-i maûne
gazvesine gönderilenler de, Suffe'de kalan sahabîlerdi. Ancak hepsi Ebu
Hureyre'nin Müslüman olmasından önce orada şehit düşmüştü.